8 Maddede Mavi, Yeşil, Lavanta Rengiyle Burdur
Burdur’u bilmeyenler sahip olduğu çeşitlilikle karşılaştığında şaşkınlığını gizleyemez. Batı Akdeniz’de yer alan bu şehre yolunuzu düşürmeniz için o kadar çok neden var ki… Doğanın lütfu, tarihin kalıntıları, insanların var ettiği kültürel değerler… Ama gitmeden önce mutlaka listemizi okumalı, bu rengârenk şehri biraz daha yakından tanımalısınız.
Burdur’un merkezine girdiğinizde sizi Osmanlı sivil mimarisinin örneği olan çok sayıda tarihi konak karşılayacak. Bunlar, farklı yüzyıllarda yapılmış ve içlerinden tarihi kişiliklerin de gelip geçtiği konaklar… Zaten şehir merkezinin genel havası Osmanlı’dan kalan yapılarla şekillenmiş. Cami, medrese, kervansaray, hamam hepsi turistler için ayrı ayrı gezilip görülesi yerler…
Şehir merkezine oldukça yakın olan Burdur Gölü, Türkiye’nin yedinci büyük gölü… Dağlarla çevrili bu doğa alanı binlerce su kuşunun da yuvası ama son yıllarda kuruma tehlikesiyle karşı karşıya ve bunun için kurtarma projeleri geliştiriliyor.
Ülkemizin en derin göllerinden olan Salda Gölü’nün sunduğu manzarayla karşı karşıya kaldığınızda fantastik bir dünyaya dalıp gitmeniz kaçınılmaz. Yaz aylarında kamp alanında binlerce kişiyi ağırlayan, günübirlik ziyaretler için de birçok aktivite imkânı sunan göl, mavinin olağanüstü farklı tonlarını yansıtmasıyla turistlerin büyük ilgisini çekiyor.
Burdur’da Karadeniz’deki kadar olmasa da çok sayıda yayla var ve şehir yayla turizmi açısından önemli merkezlerden biri. Yörüklerin yaşadığı bölgede yayla geleneği devam ettiriliyor ve farklı mevsimlerde çok sayıda festival düzenleniyor.
Peki ya siz Burdur’un Türkiye’nin en büyük lavanta tarlasına sahip olduğunu biliyor muydunuz? Yıldan yıla büyüyen lavanta üretimiyle dikkat çeken şehre yaz aylarındaki hasat zamanı gitmenizi tavsiye ediyoruz ki mis gibi kokuyu içinize çekip bayram şenliği havasında yapılan hasada eşlik edebilesiniz.
Torosların eteklerinde Ağlasun ilçesinde Helenistik dönemin izlerini günümüze taşıyan bir antik kent Sagalassos… Oldukça iyi korunmuş kalıntılar ve devam eden kazılarda çıkarılan eserler dünya çapında ilgi görüyor, bölge salt bu nedenle her yıl binlerce ziyaretçiyi ağırlıyor. Bölgede ilk yerleşim izlerinin 12 bin yıl önceye kadar uzandığını ve 1000 yıl seramik üreten bir merkez olduğunu da ekleyelim.
597 metre boyunca uzanan İnsuyu Mağarası adını 1965 yılında keşfedildiğinde içinde görülen irili ufaklı gölcüklerden almış. Burası turizme açılan ilk mağaralardan… Bugün de sarkıtları, dikitleri, dehlizleri ile Burdur’un en turistik yerlerinden.
Burdur’a özgü tatlıların başında cevizli sucuk ve ceviz ezmesi geliyor. Ana yemekte ise Burdur şiş şehrin en meşhur lezzeti. Çok önceleri keçi etinden yapılan şişin günümüzde dana etinden yapıldığını öğreniyoruz. Gidip de görenlerin yorumları ise şöyle: Neden bu yiyecek ülke genelinde adını duyuramadı? Yolu düşüp de bu kebap çeşidinden tadan herkesin aynı cümleyi kurduğu söyleniyor.
1,140 okunma